1 Ekim 2013 Salı

Sevmedigim Seyler Var

      Mesela her cani sikilanin, havayi birazcık bulutlu görenin, ayakkabisinin ucu vuranin, 50 gram kilo alanin kendisini depresyonda sanmasini hiç sevmem. Girmeyin demiyorum, hobi olarak yine girin ama depresyon öyle bir sey değil sevgili heves edenler. Aylar boyunca bir kuzey ülkesinde yasadigim için -ki yine bile sürekli olarak girmemistim- depresyonun ne olduğunu (sizden öğrenecek değiliz- yok yok saka:) öhöm, ne diyordum, bunun ne olduğunu yakinen gördüm.
      Etrafimdaki insanlara bakarak -ki sansliysam günde 2 tane filan görebiliyordum- ve sürekli ister istemez karsilastirma yaparak gerçek-depresyonla simarik-depresyon arasindaki farki keşfetmiş bulunuyordum. Bulusumu Türkiye'deki arkadaslarimla paylaşmak istedim ama genelde cogu depresyondaydı. Olmayanlar da Norveç'te basima gelenleri anlatinca geçici olarak girdiler.
      Her ortamda özellikle de yeni tanistigim kişiler varsa (galiba sürekli yeni insanlarla tanisiyorum ikidir yazdiklarima bakilirsa) arkadaslarimdan birinin "Xn de Norveç'ten yeni geldi" demesiyle kopan film, benim haldir huldur gaza gelip "bir gün de böyle oldu, bir keresinde de şunu gördüm, domatesin kilosu da 15 liraydi!" seklinde canhıraş açiklamalarimla devam eder normalde. Genellikle ortamda mutlaka biri daha oralara gitmis olur ve yer yer hak vermeler yer yer sasirmalarla sohbetimiz devam eder.
                                              Sonuç olarak: Norveç - Connecting people...

Haksizlik etmeyi hiç sevmem, cennet gibi de ülkeydi hani



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder